Türkçeye “özne zamirleri” olarak çevrilebileceğimiz, cümlenin başında kullandığımız, İngilizcedeki en işimize yarayan yapılardandır. Özne zamirleri, öznelerden önce kullanılırlar. Nesne zamirleri (Object Pronouns) ise fiillerden ya da edatlardan sonra gelirler.

Pronouns Table

Subject PronounsObject PronounsPossesive AdjectivesPossessive PronounsReflexive Pronouns
IMeMyMineMyself
YouYouYourYoursYourself
HeHimHisHisHimself
SheHerHerHersHerself
ItItItsItsItself
WeUsOurOursOurselves
YouYouYourYoursYourselves
TheyThemTheirTheirsThemselves
Link to original

Subject Pronoun’lar, zamir oldukları için, isimlerin yerine kullanılırlar. Örneğin, Ömer demek yerine, nerdeyse her zaman, “He” diyebiliriz. “Ben” anlamına gelen “I” zamiri, cümle içerisinde nerde olduğu fark etmeksizin, her zaman büyük yazılır.

Subject PronounKullanım Yeri
IBen
YouSen
HeErkekler için olan o
SheKadınlar için olan o
ItHayvanlar ve cansız nesneler için kullanılan o
WeBiz
YouSiz (sen ile kullanımı aynıdır fakat anlamı farklıdır)
TheyOnlar

EXAMPLE

They are running.
He is really sleepy.
I am really fast.
She is my sister.
George is a doctor. He lives in New Jersey.
Halsey can speak fast.
He likes eating bananas.
Ömer is the most handsome teacher.
Mickey is very cute.
Discord is very useful.
Instagram is time-consuming.
That box is so heavy.

Bazı İstisna Kullanımlar

Empty Pronouns

İngilizcede bazı durumlarda, öznenin yerine bir şey konulamayabilir. Bu durumlarda, başka bir şey kullanmak mümkün olmadığı için ve İngilizcede özne olmadan cümle kurmak hiç hoş olmadığı için “it” özne olarak kullanılır. Bu gibi durumlarda “it”, herhangi bir şeyin yerini tutmaz ve sadece cümledeki özne ihtiyacını karşılar. Bu durumlarda kullanılan “it” sözcükleri “Boş Zamir” ya da “Empty Pronoun” olarak adlandırılır.

EXAMPLE

It is eleven o’clock.
It is the 2nd of March.
It is warm and sunny.
It is going to be a great day and it is the perfect time to learn English.
It is estimated to be rainy tomorrow.
It takes half an hour to go from the city centre to the town but it is worth it.

Bazı Özel İsimlerin She İle Kullanımı

İngilizcede bazı özel isimler, genellikle; ülke, bayrak, gemi, araba gibi isimler, “she” ile kullanılabilir.

EXAMPLE

Our ship’s name is Yelken. She is so beautiful.
Manchester is really good. She is one of the biggest cities in United Kingdom.
Australia is a big country. But she is also really dry.
The flag of our nation is red and white. She is also really honorable.

Hayvanlar ile He/She Kullanımı

Eğer hayvanların cinsiyeti belirli ise ve aileden birisi olarak sayılıyorlarsa, “he” ya da “she” ile kullanılabilirler. Bu kural aynı zamanda bazı çok özel eşyalar için de geçerli olabilir.

EXAMPLE

His name is Bernard. He is our family dog.
Lucky is my pet lizard. She eats bugs.
My Mercedes, the love of my life, is with me wherever I go and I strongly believe she is a living being who enjoys travelling.

Yeni Doğmuş Bebekler/Hamileler için It

Eğer tanımadığımız, bilmediğimiz ya da cinsiyeti belli olmayan bir bebek varsa, “it” kullanırız.

EXAMPLE

I saw a baby, it was crying.
Are you pregnant? Is it a boy or a girl?

Cinsiyeti Belirmemek için They ve You

İngilizcede “He” ve “She” zamirleri her zaman cinsiyet bildirir. Fakat cinsiyeti bilmiyorsak, bahsetmek istemiyorsak, umurumuzda değilse, “they” kullanırız. Bu durum, Türkçemizde yoktur çünkü Türkçemizde “o” zamiri, hem erkeği hem de kadını karşılar. Duruma göre “You” da kullanılabilir.

EXAMPLE

You must be our teacher.
They say that wisdom is does not come with age but with experience.
”A barking dog never bites.” they say.
You should choose your friends wisely.

We ve They Farkı

”We” ve “They” arasındaki fark, “We” öznesinin, söyleyeni de kapsamasıdır. “They”, söyleyen tarafı kapsamaz.

EXAMPLE

They are idiots!
We are idiots!

Çoklu Öznelerde I Kullanımı

Eğer cümlenin öznesi ya da başka bir parçası “ben ve o” şeklinde ise, “X and I” şeklinde kullanılır.

EXAMPLE

Ashley and I were very excited.
Holly, Megan and I were running at the same time.
All my relatives and I feel it is high time we divided our land and started cultivating it.